DEVAM: 11 İBLİS VE ORDULARINıN ÖZELLİKLERİ
حدثنا
عبدان، عن أبي
حمزة، عن
الأعمش، عن
عدي بن ثابت،
عن سليمان بن
صرد قال: كنت
جالسا مع
النبي صلى
الله عليه
وسلم ورجلان
يستبان،
فأحدهما احمر
وجهه وانتفخت
أوداجه، فقال
النبي صلى الله
عليه وسلم:
(إني لأعلم
كلمة لو قالها
ذهب عنه ما
يجد، لو قال:
أعوذ بالله من
الشيطان، ذهب
عنه ما يجد).
فقالوا له: إن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال:
تعوذ بالله من
الشيطان.
فقال: وهل بي
جنون؟.
[-3282-] Süleyman İbn Surad anlatıyor: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'in yanında oturuyordum. Bu sırada iki kişi tartışıyor ve birbirlerine
bağırıp çağırıyorlardı. Hatta birisinin öfkeden yüzü kıpkırmızı kesilmiş ve
şahdamarı patlayacak gibi şişmişti. Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem:
'Ben bir söz biliyorum! Eğer bu öfkeden çıldıran kişi o sözü söylerse
kızgınlığı gider. Eğer, [Euzu billahi mine’ş-şeytan] şeytandan Allah'a
sığınırım, derse içindeki öfke kaybolur' buyurdu. Orada bulunanlar adamın
yanına gidip: 'Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, şeytandan Allah'a sığın,
diyor' dediler. O da: 'Ne yani, ben deli miyim?!' diye karşılık verdi. "
Tekrar: 6048, 6115
حدثنا
آدم: حدثنا
شعبة: حدثنا
منصور، عن
سالم بن أبي
الجعد، عن
كريب، عن ابن
عباس قال: قال
النبي صلى
الله عليه
وسلم: (لو أن
أحدكم إذا أتى
أهله قال:
جنبني
الشيطان،
وجنب الشيطان
ما رزقتني، فإن
كان بينهما
ولد لم يضره
الشيطان، ولم
يسلط عليه).قال:
وحدثنا
الأعمش، عن
سالم، عن
كريب، عن ابن
عباس: مثله.
[-3283-] Abdullah İbn Abbas r.a.'ın naklettiğine göre Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Sizden birisi eşiyle cima'dan önce:
.......... (Bismillah. Allahım şeytanı benden uzaklaştır, şeytanı bana rızık
olarak lütfedeceğin nesilmizden de uzaklaştır!) diye dua eder ve kendilerine
rızık olarak bir çocuk lutfedilirse şeytan o çocuğa zarar veremez ve ona
musallat edilmez."
حدثنا
محمود: حدثنا
شبابة: حدثنا
شعبة، عن محمد
بن زياد، عن
أبي هريرة رضي
الله عنه، عن النبي
صلى الله عليه
وسلم: أنه صلى
صلاة، فقال:
(إن الشيطان
عرض لي، فشد
علي، يقطع
الصلاة علي،
فأمكنني الله
منه). فذكره.
[-3284-] Ebu Hureyre r.a.'den nakledildiğine göre Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem bir gün namaz kıldıktan sonra: "Şeytan bana göründü ve
bütün gücüyle saldırıp namazımı kesmeye çalıştı. Fakat Allah, bana onu alt etme
gücü verdi. .. " buyurdu. Ebu Hureyre daha sonra o gün yaşananları
anlattı.
حدثنا
محمد بن يوسف،
حدثنا
الأوزاعي، عن
يحيى بن أبي
كثير، عن أبي
سلمة، عن أبي
هريرة رضي الله
عنه قال: قال
النبي صلى
الله عليه
وسلم: (إذا
نودي بالصلاة
أدبر الشيطان
وله ضراط،
فإذا قضي
أقبل، فإذا
ثوب بها أدبر،
فإذا قضي
أقبل، حتى
يخطر بين
الإنسان
وقلبه، فيقول:
اذكر كذا وكذا،
حتى لا يدري
أثلاثا صلى أم
أربعا، فإذا
لم يدر ثلاثا
صلى أو أربعا،
سجد سجدتي
السهو).
[-3285-] Ebu Hureyre r.a.'den nakledildiğine göre Resul-i Ekrem Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Namaz için ezan okununca şeytan
arkasını döner ve (tıpkı bir Eşek gibi) yellenerek kaçar. Ezan bitince geri
gelir. Kamet getirildiğinde şeytan yine dönüp kaçar. Kamet bittiğinde yine
gelir ve insan ile kalbi arasına girip vesvese vermeye başlar: 'Haydi şunu
düşün, şunu hatırla!' der. Namaz kılmakta olan kişi, üç rekat mı yoksa dört mı
kıldığı konusunda kuşkuya düşene kadar da devam eder. Bir kimse üç rekat mı
yoksa dört rekat mı kıldığını bilemezse iki sehiv secdesi yapar."
حدثنا
أبو اليمان:
أخبرنا شعيب،
عن أبي الزناد،
عن الأعرج، عن
أبي هريرة رضي
الله عنه قال: قال
النبي صلى
الله عليه
وسلم: (كل بني
آدم يطعن
الشيطان في
جنبيه بإصبعه
حين يولد، غير
عيسى ابن
مريم، ذهب
يطعن فطعن في
الحجاب).
[-3286-] Ebu Hureyre r.a.'in naklettiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi
ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Şeytan, doğumu sırasında her çocuğun iki
yanına iki parmağıyla dürter.
Ancak Meryem oğlu İsa Nebi bunun dışındadır. Şeytan ona da dürtmek
için gelmiş fakat ancak plasentaya dokunabilmiştir."
Tekrar: 3431, 4548
Plasenta karşılığını verdiğimiz الحجاب kelimesi İbnü'I-Cevzı'ye göre çocuğun sarıldığı kundak anlamını
vermiştir.
حدثنا
مالك بن
إسماعيل:
حدثنا
إسرائيل، عن
المغيرة، عن
إبراهيم، عن
علقمة قال:
قدمت
الشأم، فقلت:
من ها هنا؟
قالوا: أبو
الدرداء، قال:
أفيكم الذي
أجاره الله من
الشيطان على
لسان نبيه صلى
الله عليه
وسلم.حدثنا
سليمان بن
حرب: حدثنا
شعبة، عن
مغيرة، وقال:
الذي أجاره
الله على لسان
نبيه صلى الله
عليه وسلم،
يعني عمارا.
[-3287-] Alkame anlatıyor: "Şam'a gelmiştim. Mescidde iken birisi
geldi. Onun kim olduğunu sorduğumda: Ebü'd-Derda diye cevap verdiler.
Ebü'd-Derda bana: İçinizde Allah tarafından şeytandan korunduğu Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in diliyle bildirilen zat yok mu? dedi."
Ravilerden Muğire ed-Dabbı'nin naklettiğine göre ayrıca Ammar'ı
kasdederek: "O, Allah tarafından korunduğu Resulullahlın Sallallahu Aleyhi
ve Sellem diliyle bildirilen kişidir" demiştir.
Tekrar: 6223, 6226
AÇIKLAMA: İmam Buhari bu (3287.) rivayeti gerçekten de
çok muhtasar olarak nakletmiştir. Rivayetin geçtiği diğer yerlerdeki bilgileri
naklettiğimizde konu daha iyi anlaşılacaktır: Alkame, Şam'a gider ve mescitte
iki rekat namaz kıldıktan sonra Allah'a kendisini salih bir insanla
karşılaştırması için dua eder. O sırada mescide birisi girer ve insanlar onun
etrafında toplanırlar. Alkame gelen zatın kim olduğunu sorar. Oradakiler
Ebü'd-Derda olduğunu söyleyince onun yanına giderek nasıl dua ettiğini
anlatır.
Ebü'd-Derda ise ona geldiği yerde Huzeyfe ve Ammar gibi çok
hayırlı insanlar bulunduğunu söyler.
قال:
وقال الليث:
حدثني خالد بن
يزيد، عن سعيد
بن أبي هلال:
أن أبا الأسود
أخبره، عن
عروة، عن
عائشة رضي
الله عنها، عن النبي
صلى الله عليه
وسلم قال:
(الملائكة تتحدث
في العنان - والعنان
الغمام -
بالأمر يكون
في الأرض،
فتسمع
الشياطين
الكلمة،
فتقرها في أذن
الكاهن كما
تقر
القارورة، فيزيدون
معها مائة
كذبة).
[-3288-] Hz. Aişe r.anha'nın naklettiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi
ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Melekler gökyüzünde bulutlar arasında
yeryüzünde olacak işleri konuşurlar. Bu sırada şeytanlar da onlardan bir şeyler
duymak için çalışırlar ve duydukları sözü tıpkı bir testinin doldurulması gibi
kahinlerin kulaklarına aktarırlar. Bununla da kalmaz o söze kendilerinden yüz
yalan daha katarlar."